Elif Şafak ; Havva'nın Üç Kızı - Kitap Konusu

                                                  


                                               MÜNKİR, MÜMİN, MÜTEREDDİD


- Havva'nın Üç kızı Kitap Kapağı - 

 

           Elif Şafak oldukça farklı bir konuyla ele almış bu eseri. Havva'nın Üç Kızı. Kim bu Havva'nın Üç Kızı? Aralarındaki bağ ne? Onları bir arada tutan sebep ne? Biz okuyuculara ne anlatmak istemiş yazar? Gelelim bu soruların yanıtına..




KİTAP YORUMU  💭



Peri
aidiyet sorunu yaşayan aklı karışık bir kızdır. Annesi dinine düşkün bir Müslüman, babası ise dini sorgulayan bir adam. Peri'nin babası Mensur'un düşünceleri anlatılırken ne kadar da ''laik'' olunduğundan bahsedilmiş(!). Dinden uzak olmanın laiklik olarak görüldüğü günümüzde acaba Elif Şafak bize farklı bir bakış açısı kazandırarak ''laiklik'' kelimesinin ''dinsizlik'' olmadığını ''laiklik'' kavramının gerçek anlamda kullanılması gerektiğini mi vurgulamış? Bunu da okuyunca göreceksiniz. 

Peri, anne ve babasının çatışmaları arasında kalarak Tanrı'nın varlığını sorgulamıştır. Annesi kızını kendi tarafına sert bir üslupla çekmeye çalışmıştır. Mensur ise kızının dünyanın en iyi üniversitesinde okumasını, bilimle ilgilenmesini istemiştir. Peri babasından gördüğü bu sıcaklıkla çok çalışmış ve Oxford Üniversitesi'ni kazanmıştır. 

Oxford Üniversitesi'nde kendinden emin, güçlü bir karaktere sahip, kadınların ezilmesine göz yummayan, dini sorgulayan (hatta dinden oldukça uzak) İranlı Şirin ile tanışır Peri'miz. Genellikle İran'daki bulunan kadınların dine bağlılığı ve 2001 senelerinde din konusundaki görüşlere dikkate alırsak Şirin'in bu kadar dinden uzak olmasına şaşırır Peri. Kendisi arada kalmışlık duygusunu yaşasa bile Şirin kadar güçlü bir karaktere sahip olmayışı ilgisini çeker. Aynı zamanda dinine oldukça düşkün, dini görevlerini yerine getiren, diniyle gurur duyan Mısırlı Mona ile de karşılaşır Peri'miz. Bu iki arkadaşında en dikkatini çeken şey ise ikisinin de görüşlerinde netlik var ve kendisi hiçbir konuda net değil. 







Şirin'nin tavsiyesi ile Profesör Azur'dan ders alır Mona ve Peri. Profesör Azur'un görüşleri oldukça ilgi çekici ve okunmaya değer. Profesör Azur her öğrencisinin filozof olabileceğini düşünmektedir. Öğrencilerinin kitaplardan okuduğu felsefeyi değil kendi hayat felsefelerini bulmalarına yardımcı olur. 10-11 kişilik öğrenci kadrosu belirler ve bu öğrencileri seçerken çeşitli dinden ve oldukça uç noktalardan olmasına dikkat eder. Müslüman, Hristiyan, Ateist... Öğrencilerine Tanrı'yı yok saymamalarını, sürekli sorgulamalarını; Tanrı'nın tamamen var olduğuna kesin kanaat getirmemelerini şüphe etmelerini ister. Cevaplardan değil sorulardan bahseder. Peri, Mona ve Şirin'in hayatlarının değişmesine sebep olan bu hoca sayesinde aralarındaki olaylar gelişir.

Şirin, Mona ve Peri. Münkir, Mümin ve Mütereddit. Birinden oldukça farklı düşüncelere sahip ama birbirine bir o kadar benzeyen üç kadın. Tanrı, bilim, aidiyet. Doğu-Batı tartışmaları arasında kalan Peri. Aşk. Yaşanılan skandal.

Size kitaptan en dikkatimi çeken bölümü de paylaşmak isterim..

'' Yarı geleneksel, yarı modern. Domuzun görüntüsüne tahammül edemez ama şaraba -ya da votka, tekila- kesinkes 'hayır' demez... Anladın işte. Ramazana gelince gevşektir, orasından burasından oruç tutar, bazen atlar. Dinden vazgeçmez, zira ölümden sonra hayat varsa işini sağlama almak ister. Ama özgürlükten feragat etmekte istemez. Azıcık ondan azıcık bundan. Çağımızın müthiş birleşimi, Latince ismiyle Muslimus Modernus. Yok tabii böyle bir kavram, ben uydurdum.''

Farklı bir perspektiften bakmak isterseniz bazı olaylara, bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. 😇


Beste Topuk...

Yorumlar